Dünya Hakkında Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız 7 İlginç Bilgi

Son yapılan araştırmalar içinde yaşadığımız mavi gezegen Dünya’nın yaklaşık 4,54 milyar yıl yaşında olduğunu ortaya koyuyor. Modern insana ait en eski kalıntılar ise yaklaşık 300 bin yıl yaşında. Yani Dünya’ya göre epey genç sayılırız ama yine de uzun zamandır buralardayız. İnsanlık gelişip de bilimsel çalışmalar yaptığından beri evimiz olan Dünya’yı biraz daha yakından tanımaya ve anlamaya başladık.

9.06.2022 02:45:14 tarihinde yayınlandı.

Son yapılan araştırmalar içinde yaşadığımız mavi gezegen Dünya’nın yaklaşık 4,54 milyar yıl yaşında olduğunu ortaya koyuyor. Modern insana ait en eski kalıntılar ise yaklaşık 300 bin yıl yaşında. Yani Dünya’ya göre epey genç sayılırız ama yine de uzun zamandır buralardayız. İnsanlık gelişip de bilimsel çalışmalar yaptığından beri evimiz olan Dünya’yı biraz daha yakından tanımaya ve anlamaya başladık.

İçinde yaşadığımız Dünya hakkında pek çok temel bilgiye sahibiz. Ancak yine de hala ayak basılmamış yerleri, keşfedilmemiş noktaları ve açıklanamayan sırları olduğu aşikar. Dünya hakkında bilinen bazı bilgiler epey karmaşık teknik detaylardan oluşuyor ve kabul edelim herkesin de ilgisini çekmiyor. Gelin karmaşık detayları bir kenara bırakalım ve konu hakkında hiçbir bilgisi olmayanların bile anlayabileceği şekilde Dünya hakkındaki bazı ilginç bilgilere yakından bakalım.

Güneş Sistemi’nde levha tektoniğine sahip olduğu bilinen tek gezegen Dünya’dır. Gezegenin dış kabuğu, tektonik plakalar adını verdiğimiz bölgelere ayrılmıştır. Bu plakalar iç kısımda bulunan magmanın üzerinde yüzmektedirler. Birbirlerine karşı hareket eden tektonik plakalar çarpıştığı zaman biri, diğerinin altında girerek taze kabuk oluşmasını sağlar. 

Tektonik plaka hareketleri depremlere, volkanik patlamalara, dağların ve tepelerin oluşumuna, okyanus altlarında hendek oluşumuna ve tektonik yüzey yenilenmesine neden olur. Bu hareketler aynı zamanda mikroskobik bitkilerin öldüğü zaman okyanus dibine çökmesini sağlayarak karbon döngüsünü besler.

Karbon döngüsü Dünyamız ve içinde yaşayan biz insanlar ile diğer canlılar için son derece önemlidir. Karbon kalıntılarının Dünya içinde dönüşüm yaşaması sayesinde Venüs gezegeninde görülen sera etkisi oluşmaz. Yani Dünya’daki tektonik hareketler sonucu karbon dönüşümü yaşanmasaydı güzelim gezegen alev alev yanan bir küre olarak uzay boşluğunda bomboş dururdu.

Dünya gezegenini elimize alabileceğimiz bir elma gibi düşünüp, bıçakla doğrayıp incelediğimiz zaman karşımıza dört temel element çıkıyor. Bunlar demir, oksijen, silikon ve magnezyum. Elbette daha pek çok bileşik var ancak bu elementler en yoğun olanlar.

Dünyamızın %32.1’i demir, %30.1’i oksijen, %15.1’i silikon, %13.9’u ise magnezyumdan oluşuyor. Dünyanın merkezine yani çekirdeğe indiğimiz zaman karşılaştığımız demir oranı %88’e, oksijen oranı ise %47’ye kadar çıkabiliyor. 

Evrenin sonsuzluk kavramı insan aklının alabileceğinden çok daha karmaşık bir mesele olabileceği için bazı mesafe kavramları bize epey şaşırtıcı gelebilir. Ancak koskoca evreni düşündüğümüz zaman gezegenimizin atmosferinin 10 bin kilometre olması küçücük bir detaydır.

Dünya atmosferi ilk 50 kilometrede en kalın katmana sahip olsa da genel uzunluk yaklaşık 10 bin kilometredir. Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer ve Ekzosfer olarak adlandırılan beş ana katmandan oluşan Dünya atmosferindeki hava basıncı ve yoğunluk yüzeyden uzaklaştıkça azalmaktadır. 

Elbette 10 bin kilometre boyunca aynı yoğunluktan söz etmek mümkün değil. Atmosferin en yoğun olduğu katman, yüzeyden sonraki 11 kilometredir. Bu yoğunluk giderek azalır ve son katman olan Ekzosfer’de uzay boşluğuyla birleşerek yok olur gider. Ekzosfer, atmosferin genelinden farklı olarak gaz gibi davranmaz. Bu katman serbest hareket eden parçacıklardan oluşur ve bu parçacıklar sık sık uzay boşluğuna kaçar.


Kaynak webtekno.com