Ortaokul Öğrencilerine Sorulan Kodlama Sorusu Gündem Oldu: Peki Siz Çözebilecek misiniz?

Günümüzde pek çok kişi matematik ve kodlama arasındaki ilişkiyi tam olarak kabul etmese de, başlangıç seviyesinde kodlama gerçekleştirmek için de temel düzeyde matematik bilgisi gerekiyor. Bu sayede yazılan, yazdığınız veya yazacağınız kodları anlamak ve anlaşılabilir kılmak mümkün oluyor.

6.08.2022 20:30:22 tarihinde yayınlandı.

Günümüzde pek çok kişi matematik ve kodlama arasındaki ilişkiyi tam olarak kabul etmese de, başlangıç seviyesinde kodlama gerçekleştirmek için de temel düzeyde matematik bilgisi gerekiyor. Bu sayede yazılan, yazdığınız veya yazacağınız kodları anlamak ve anlaşılabilir kılmak mümkün oluyor.

İşte bu durumun son örneği, 21 Mayıs’ta gerçekleşen 30. Bilim Olimpiyatları’nda karşımıza çıktı. TÜBİTAK tarafından düzenlenen olimpiyatlarda ortaokullara sorulan kodlama sorusu, sosyal medyada bugün yeniden gündem oldu. Gelin, soruya, çözümüne ve gelen tepkilere bakalım.

Sayfayı hemen kaydırmayın! Önce biraz anlamaya ve burada ne sorulduğunu algılamaya çalışın.

Bu sorunun cevabını verebilmek için aslında günümüzde artık herkeste olması gereken temel düzeyde kodlama bilgisine ihtiyacınız var. C yazılım dilinde yazılan yukarıdaki soru, bize aslında matematiksel bir durumu soruyor. Gelin, önce kodu hiç kodlama bilmeyenlerin de soruyu anlaması için satır satır açıklayalım.

Tüm kodumuzu kaplayan bu yapı, aslında bize bu kodun bir fonksiyonu temsil ettiğini gösteriyor. Bir programın yapı taşı olan fonksiyonlar, belirli bir işi yapmak için bir araya getirilen kodlardan oluşuyor. Fonksiyonlar içinde değişkenler ve yapılacak işlemler tanımlanıyor ve bu fonksiyon çalıştırıldığında ortaya bir sonuç çıkıyor. Bu, aslında tüm programlarda yerleşik olan, bir programın çalıştırıldığı anda ilk kez yürüttüğü kodların bulunduğu bir fonksiyondur.

Her bir fonksiyon içinde değişken tanımladığımızı söylemiştik. İşte bu kod satırı da bize bir değişkeni tanımlıyor. Buradaki ‘int’ ifadesi, tam sayı değerleri temsil eden veri tipini ifade ediyor. Öncelikle değişkenimizin veri tipini kod içerisinde belirttikten sonra bu değişkenimize bir isim veriyoruz. Ardından değişkenimizin değerini programa sunuyoruz, yani diyoruz ki a’yı 0 al.

Sorunun cevabı aslında bu satırda çıkıyor. Bu satırda ‘for(…;…;…)’ döngüsünden faydalanıyoruz. Programlamanın en temel yapı taşlarından birisi olan bu döngü sayesinde birbirini tekrar eden işlemleri satır satır yazmak yerine, tek bir satır içinde yazabiliyoruz. Bu döngü olmasaydı, birbirini tekrar eden işlemleri binlerce satır boyunca alt alta yazabilirdik. Örneğin bir ekrana 1’den 1000’e kadar sayı yazdırmak isteseydik, normalde bunların her birini her satırda “1 yaz, 2 yaz, 3 yaz, 4 yaz, 5 yaz…” gibi tekrarlardık.

For döngüsü, parantezlerin içine alınan ve noktalı virgüller ile ayrılan üç farklı durum istiyor. Bunlardan ilkinde döngümüzün başlangıç değerini tanımlıyoruz, sonrasında döngünün devamı için gereken koşulu söylüyoruz ve son olarak her bir döngüde ne yapılacağını anlatıyoruz. Bu üç durumun yazılış sıralaması kesinlikle değişmiyor. Gelin, yukarıdaki soruda yer alan bu üç durumu da açıklayalım.

Burada, tıpkı yukarıda yaptığımız gibi tam sayı türünde değişken belirliyoruz ve bu değişkenin adını ‘b’, değerini ise 55 olarak giriyoruz.

Burada da döngümüze diyoruz ki, bu döngüyü ‘b’ 0’dan büyük olduğu sürece sürdür. “İyi de az önce b’ye 55 dedik, bu döngü sonsuza kadar sürmez mi?” diyor olabilirsiniz. Fakat az sonra yapacağımız işlemde b’nin değerini her bir döngüde değiştireceğiz.

Geldik zurnanın zırt dediği yere. Bu satır, kodlamada noktalama işaretlerinin de ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Az önce for döngüsünün üç durum istediğini söylemiştik. Fakat burada aralarında virgül bulunan iki ifade görüyoruz. İşte bu virgül, aslında for döngüsünden iki işlem yapmasını istediğimizi gösteriyor. Virgül ile de üçüncü durumda belirttiğimiz, yapılmasını istediğimiz işlem sayısını artırabiliyoruz.


Kaynak webtekno.com

 

Yapay Zekâ Teknolojilerini Entegre Edenlerin Sayısı Giderek Artacak

Yapay zekâ, bilgisayarların öğrenme ve düşünme kabiliyetine sahip olmasıyla hayatımıza girdi ve günümüz teknoloji dünyasında önemli bir unsur haline geldi. OpenAI gibi önemli şirketlerin desteğiyle birlikte, yapay zekâ teknolojileri çeşitli sektörlerde giderek daha yaygın bir biçimde kullanılmaya başladı. Ancak yapay zekanın teknoloji dünyasına etkisi sadece bununla sınırlı kalmıyor; Startup ekosistemi üzerinde de büyük bir etkisi olduğu gözlemleniyor.

NASA, Marsa Çakılıp Parçalanmış Bir Uzay Aracı Enkazının Fotoğraflarını Paylaştı (Hayır, Uzaylılar Değil)

Teknolojik gelişmeler ile birlikte uzay araştırmaları daha da ileri seviyeye ulaşarak evrenin sırlarını anlamamıza yardımcı oluyor. 2020 yılında Mars’a doğru yol almaya başlayan ve gezegene 2021 yılının şubat ayında ulaşan Perseverance görevi de şüphesiz bir şekilde bu araştırmaların ne denli ileri bir seviyeye geldiğini gösteriyor. NASA’nın Mars Keşif Programı kapsamındaki bu görev, Perseverance Gezgini ve Ingenuity helikopteri isimli iki aracı içeriyor.

Vision Pro, Daha Piyasaya Çıkmadan Appleın Başına Dert Oldu

5 Haziran’da düzenlediği WWDC 2023 etkinliğinde Apple, ilk iPhone kadar etki yaratması beklenen Vision Pro karma gerçeklik gözlüklerini tanıttı. Gerçek hayatı ve sanal dünyayı bir araya getiren gözlüklerin fiyatı ise 3.499 dolar olarak belirlendi.