6 Aylık Uzun Süreli Kullanım Sonrası Son Karar: Samsung Galaxy Buds+ Kablosuz Kulaklık Almaya Değer mi? [İnceleme]

Kablosuz kulaklıkların kablolu kulaklıklara göre en büyük avantajı kesinlikle rahatlıktır. Ortada telefona bağlanan herhangi bir kablo olmaması, sizi telefona bağlamaz ve kulaklığı belli bir alan içinde istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Elinizi kolunuzu istediğiniz gibi sallayabilir, hareket ederken de sallanan kablonun hırçın saldırısından kurtulabilirsiniz.

24.02.2022 17:15:25 tarihinde yayınlandı.

Kablosuz kulaklıkların kablolu kulaklıklara göre en büyük avantajı kesinlikle rahatlıktır. Ortada telefona bağlanan herhangi bir kablo olmaması, sizi telefona bağlamaz ve kulaklığı belli bir alan içinde istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Elinizi kolunuzu istediğiniz gibi sallayabilir, hareket ederken de sallanan kablonun hırçın saldırısından kurtulabilirsiniz.

Fakat kablosuz bir kulaklık satın alma kararı verdiğinizde önümüze zibilyon tane seçenek çıkıyor. Her bir kulaklık, kendi alanındaki rakiplerine göre belli avantajlar sunarken aynı zamanda bazı dezavantajlara da ev sahipliği yapıyor. Benim kablosuz kulaklık arayışı maceramı sonlandırdığım kulaklıksa Samsung Galaxy Buds+ oldu. Peki, Samsung Galaxy Buds+ nasıl bir kulaklık? Bu sorunun cevabını, kulaklığı uzun bir süredir kullanan birisi olarak detaylıca veriyorum. Yazıyı uzun uzadıya okumak istemeyenler için de şöyle bir liste hazırladım:

Bu inceleme yazısına öncelikle neden Samsung Galaxy Buds+’ta karar verdiğimden bahsetmekle başlamak en doğrusu olacaktır. Ben, 500 - 800 TL fiyat bandında bir kulaklık arıyordum. Bu fiyat aralığındaki kulaklıklar, genellikle orta kalite kablosuz kulaklıkların bir tık üstünde ses performansı sunuyor. Fakat kulaklıkların kablosuz olması fiyata çok büyük etki ediyor ve güncel ekonomi de işin içine girince kablosuz kulaklıklar cep yakabiliyor. 

Bu fiyat bandında bir kulaklık aradığımda karşıma çıkan modeller arasından gözüme çarpanlar Huawei FreeBuds 3i, Xiaomi Mi True Wireless Earphones 2, Razer Hammerhead TWS Earbuds ve JBL Tune T220 TWS kulaklıkları olmuştu. Her bir model, kendi çapında bazı avantajlara ve dezavantajlara sahipti. Kendimce tasarım ve özellik kısmında değerlendirme yaptığımda benim için iki seçenek kalmıştı: Huawei FreeBuds 3i ve Samsung Galaxy Buds+.

Bu iki kulaklık arasındaki en temel fark, Huawei’nin hemen hemen aynı fiyata sahip kulaklığında aktif gürültü engelleyici özelliği sunuyor olmasıydı. Diğer iki önemli farksa tasarım ve üreticiydi. Tasarım kısmında Huawei, Apple’ın AirPods’una benzer bir tasarım izlemişti, yani kulaklıkların ‘kuyruğu’ vardı. Öte yandan Galaxy Buds+, daha küçük boyutlardaydı ve kulak dışına neredeyse hiç çıkmayacak bir yapıdaydı.

Bu fark, beni pek de etkilememişti. Dolayısıyla değerlendirme için geriye aktif gürültü engelleyici özelliği ve üretici seçenekleri kalmıştı. Üreticiyi bir kriter yapmamın nedeniyse her iki kulaklığın da Huawei ve Samsung ekosistemlerinde ayrı ayrı yer almasıydı. Burada seçimim, haliyle Samsung’dan yana olacaktı çünkü Samsung telefon kullanıyordum. Ancak Huawei’nin aktif gürültü engelleyici özelliği sunması beni çok cezbediyordu. Yine de “bu fiyata çok da kaliteli bir özellik olmaz heralde (kendimce)” diyerek Samsung ekosistemine girmeyi tercih ettim. Siparişi verdim ve kulaklık elime geçti.

Samsung Galaxy Buds+’ı uzun bir süredir kullanan birisi olarak ve bu yazının reklam olmadığını hatırlatarak kulaklıklardan büyük oranda memnun olduğumu söyleyebilirim. Spor salonuna gittiğimde ve uzun bisiklet sürüşlerine çıktığımda kulaklık, bağlantı konusunda beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmadı.

Ses deneyiminden bahsetmek girekirse, rap’ten metale, 70’ler klasiklerinden blues’lara kadar her çeşit müziği dinleyen, fazlaca video, film ve dizi izleyen bir tipim. Kulaklıklar, her tür müzikte tizi ve bası birbirinden ayırabileceğiniz derecede, her enstrümanı ayrı olarak duymanızı sağlayan bir ses deneyimi sunuyor. Fakat memnun olmadığım tek nokta, özellikle rap ve metal dinlediğim zamanlarda bas sesinin benim için yetersiz olması. Bu, kulaklıklarda hiç bas olmadığı anlamına gelmiyor. Ancak benim gibi baterinin kick’ini veya beat’lerdeki basları kulağınız patlayacak kadar şiddetli bir şekilde duymak istiyorsanız, bu kulaklıklar sizi bir nebze yüzüstü bırakabilir.


Kaynak webtekno.com

 

Elon Musk, En Başından Beri Twitterla Oyun Oynuyormuş! İşte Muskın Ortaya Çıkan Mesajlaşmaları

Geçtiğimiz nisan ayında Twitter’ı satın almak üzere teklif sunan Elon Musk, ilerleyen haftalarda Twitter yönetimiyle bot hesaplar üzerine anlaşmazlık yaşamıştı. Musk, bu anlaşmazlığın sonucunda teklifini geri çekerken, önce Twitter Musk’a karşı, daha sonra da Musk, Twitter’a karşı dava açmıştı. Mahkeme tarihine yaklaşırken Musk, Twitter için teklifini beklenmedik bir şekilde yenilemişti.

Türkiye Genelinde Yapılan Deprem Tatbikatı Geride Kaldı... Bazıları Tatbikattan Habersiz, Bazıları Dakikalar Sonra Bildirim Aldı: İşte Sosyal Medyadan Gelen Tepkiler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Düzce Depremi’nin 23. yıldönümünde ülke çapında deprem tatbikatı yapılacağını açıklamıştı. Bu tatbikat ile birlikte ülke çapında farklı sistemlerin de entegre bir şekilde çalışıp çalışmayacağı test edilmişti. Tatbikat, depremin gerçekleştiği saat olan 18.57’de yapıldı. 

Ubisoft “Stadia Oyunları PC’ye Gelecek” Dedi, Oyuncular İsyan Etti: Oyuncu Bilgisayarımız Olsa Stadia mı Alırız?

Bundan birkaç gün önce sizlerle paylaştığımız bir haberimizde, ABD merkezli teknoloji devi Google'ın bulut oyun hizmeti Stadia ile ilgili aldığı bir karardan bahsetmiştik. Stadia'nın istenen seviyeye ulaşmadığından söyleyen şirket, 18 Ocak 2023 itibarıyla Google Stadia'nın fişini çekeceğini açıklamıştı. Hizmet için ödenen ücretler de iade edilecekti. Şimdiyse bu konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

Tarihin İlk Tweeti NFTsini 78 Milyon TLye Satın Alan Türk Yatırımcı, %99,9 Zarar Etti: Verilen Son Teklif 100 TL...

2021-2022 döneminde kripto para piyasalarındaki bir numaralı trend, NFT'lerdi. "Değiştirilemez token" olarak da bilinen NFT'ler, en basit anlatımı ile dijital ortamdaki bir varlığın, yine dijital olarak imzalanması ve bu dijital imzalı içeriğin telif haklarının sadece bir kişiye ait olmasıydı. Bir kişiye ait bir NFT'nin başka birisine de ait olmasılığı yoktu. NFT piyasası, o dönemlerde çok büyük paraların döndüğü bir mecra haline gelmişti.