Bir Yargıç, Yapay Zekâ ile Oluşturulan Görsellerin Telif Hakkının Alınamayacağına Karar Verdi

DALL-E’nin ortaya çıktığı ilk zamanlar bir tık daha profesyonellik gerektirse de o zamandan bu zamana kadar yapılan gelişmeler ve farklı uygulamalar, internete bağlanabilen herkesin görsel üretebilmesini mümkün kıldı. Fakat bunun bir getirisi olarak da 3-5 görsel çıkarıp biyografisine sanatçı yazanların sayısı da bir anda fırladı.

20.08.2023 17:15:07 tarihinde yayınlandı.

DALL-E’nin ortaya çıktığı ilk zamanlar bir tık daha profesyonellik gerektirse de o zamandan bu zamana kadar yapılan gelişmeler ve farklı uygulamalar, internete bağlanabilen herkesin görsel üretebilmesini mümkün kıldı. Fakat bunun bir getirisi olarak da 3-5 görsel çıkarıp biyografisine sanatçı yazanların sayısı da bir anda fırladı.

Burada elbette sanatçılarımıza kötü bir şey söylemiyoruz. Tam aksine, sosyal medya kanallarımızı da takip ediyorsanız birçok sanatçıyla yapay zekâ araçlarını kullanarak ortak projeler ortaya koyuyoruz. Burada sanatçı ayrımını yaparken yapay zekâ aracını nasıl kullandığını değerlendirmek gerekiyor. Amerikan Federal Mahkemelerinden bir yargıç, yaptığı bir değerlendirmede yapay zekâ ile elde edilen görselin telif hakkının alınamayacağı hükmünü verdi.

Mahkemeye taşınan olayın temelinde Stephen Thaler’ın ortaya koyduğu ve üstte gördüğünüz görsel var. Kendisi, Amerikan Telif Ofisine (US Copyright Office), ürettiği görselin telifini alabilmek için sık sık başvuru yaptı. Bu başvuru onaylansaydı Thaler, görselin üreticisi ve sahibi olarak görünecekti. Fakat tekrar tekrar reddedildi.

Geçtiğimiz yıl da reddedilen Thaler, bunun yasa dışı ve keyfi olduğunu öne sürerek en sonunda Telif Ofisini dava etmekte çare aradı. Fakat Federal Mahkemenin yargıcı Beryl Howell, verdiği hükümde telif hakkının insan eli içermeyen hiçbir esere verilmediğini ve telif için bunun temel taş olduğunu söyledi.

Bunun ardından yargıç, sanatçıların yapay zekâyı komple değil, bir araç olarak eserlerinde kullandığının farkında olduğunu ve ilerde bu durumun “telif hakkını alabilmek için bir eserin ne kadarının insan tarafından yapılmış olması gerekir?” gibi sorular doğuracağını belirtti.

Thaler ise en son olarak yargıçla aynı fikirde olmadığını paylaştı. Sizin bu soruya cevabınız ne olurdu? Sizce Thaler verdiği hükümde haklı mı?

İLGİLİ HABER The New York Times, İçerikleriyle Yapay Zekâ Sistemlerinin Eğitilmesini Yasakladı


Kaynak webtekno.com

 

Android Kurucu Üyesi, Apple’ın iMessage Politikasını ‘Samimiyetsiz’ Olarak Değerlendirdi

Google’ın en ayrılmaz parçalarından biri olan yazılım mühendisi ve yönetici Hiroshi Lockheimer, aynı zamanda Android ekibinin kurucu üyelerinden de birisi. Geçtiğimiz yıllarda Apple’ın Android ile işbirliği yapmaya direnerek SMS, MMS ve aramalarını ‘uygulama’ tarzında yansıtan RCS standardını uygulamıyor olmasını eleştiren Lockheimer, bu sefer daha sert bir tondan eleştirilerini dile getirdi.

Resmi Uygulamasına Göre Farklı Özellikler Sunan WhatsApp Plus Nedir, Kullanması Güvenli mi?

Meta, eski adıyla Facebook şirketinin mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp, adı sık sık skandallarla anılsa ve pek güvenilmese bile yine de dünyanın en popüler mesajlaşma uygulaması olarak kullanılmaya devam ediyor. Pek çok uygulama için olduğu gibi WhatsApp için de kullanıcı deneyimini bir adım ileri taşıyan WhatsApp Plus isimli bir uygulama var. WhatsApp Plus elbette resmi bir uygulama değil.

Çok Şaşırdık, Evet: Facebookun WhatsApp Mesajlarını Okuyabildiği Ortaya Çıktı

Kullanıcı gizliliği ile ilgili skandal üzerine skandala karışan sosyal medya devi Facebook'un WhatsApp'taki mesajları okuyabildiği açığa çıktı. Kar amacı gütmeyen ProPublica isimli bir kuruluşun yaptığı araştırma, Facebook'un WhatsApp'taki mesajları okumak için 1.000 adet çalışanın olduğunu ortaya koyuyor. İddialar çarpıcı olsa da bu konuda hali hazırda ciddi şüphelerin zaten bulunduğunu belirtelim.

Hubbleın Yerini Alacak James Webb Uzay Teleskobu’nun Fırlatma Tarihi Yine Ertelendi

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), galaksimizi ve evrenin derinliklerini çok daha kapsamlı bir şekilde araştırabilmek için uzunca bir süredir Hubble’ın yerini alacak bir teleskop geliştiriyordu. Geliştirilme süreci 1996 yılında başlayan James Webb Uzay Teleskobu, aslında 2007 yılında uzaya fırlatılacaktı. Fakat teleskop, defalarca büyük değişikliklere uğradığından fırlatma tarihi de sürekli ertelendi.