James Webb Uzay Teleskobu’nun Çektiği İlk Fotoğrafta Galaksiler Neden ‘Yamuk’ Gözüküyor?
İnsanlık uzayın derinliklerindeki bilinmeyenleri keşfetmek için çalışmalarını son süratle ilerletirken, geçtiğimiz gece uzay tarihine geçecek önemli bir paylaşım yapıldı. NASA, yıllar süren ertelemenin ardından uzaya gönderdiği James Webb Uzay Teleskobu’nun çektiği ilk renkli görüntüyü dünyayla paylaştı.
İnsanlık uzayın derinliklerindeki bilinmeyenleri keşfetmek için çalışmalarını son süratle ilerletirken, geçtiğimiz gece uzay tarihine geçecek önemli bir paylaşım yapıldı. NASA, yıllar süren ertelemenin ardından uzaya gönderdiği James Webb Uzay Teleskobu’nun çektiği ilk renkli görüntüyü dünyayla paylaştı.
Pek çok galaksinin aynı anda gözlemlenebildiği SMACS 0723 kümesine ait olan o fotoğrafta gözün görebildiği her alanda yıldızlar ve galaksiler yer alıyordu. Evrenin sonsuzluğunu ve bizim küçüklüğümüzü yeniden hatırlatan bu fotoğraf, aynı zamanda pek çok kişinin dikkatini çeken bir olguya da sahipti: Bazı galaksiler, özellikle fotoğrafın ortasında sanki görünmez bir çekim alanına girmiş gibi yamuk gözüküyordu. Peki, bunun sebebi neydi?
James Webb Uzay Teleskobu tarafından çekilen yukarıdaki görselde işaretlenen alandaki galaksilerin yamuk gözükmesi, ‘kütleçekimsel merceklenme’ olarak adlandırılan bir durumdan kaynaklanıyor. Gelin, Einstein’ın genel görelilik teorisinin tahminlerinden biri olan ve birçok kez de çekilen fotoğraflarla kanıtlanan bu duruma yakından bakalım.
Uzayda bulunan her bir cisim bir kütleye sahiptir ve cisimlerin bu kütlesi, çevresindeki uzayı ve zamanı bükebilir. Bu bükülme nedeniyle de aslında aşağıdaki görselde de görebileceğiniz gözlemlenen herhangi bir cismin gerçek konumu, gözümüze ve teleskop lenslerimize yansıyan konumuna göre farklı olabilir. Bunun ilk kanıtı da 1919 yılındaki Güneş tutulması sırasında, Arthur Eddington ve Frank Watson Dyson tarafından Güneş’in çok yakınından geçen yıldızlaradn gelen ışığın büküldüğünü gözlemlemesiyle ortaya atılmıştır.
Genel görelilik teorisine göre ışık da uzay zamanda meydana gelen bu eğrileri izler. Bu nedenle ışık, kütleli bir nesnenin etrafından geçerken, bu cismin etkisiyle bükülen uzay zaman nedeniyle bükülür. Işığın bükülen uzaydaki yolculuğu, insanlığa diğer cisimlerin arkasına gizlenen ve çok uzakta bulunan gök cisimlerini de gözlemleme şansı verebilir. Bu durumun da bir örneği aşağıdaki görsel ile şu şekilde açıklanabilir:
Bunun yanı sıra bu durum, büyük kütleli yapıların ardındaki diğer yapıların da birden çok gözükmesine neden olabiliyor. Örneğin aşağıdaki resimde aslında dev bir galaksinin ardında bulunan bir kuasar, yaydığı ışığın bükülmesi nedeniyle dört farklı yerde, ayrı birer gök cismi gibi gözükebiliyor.
Dolayısıyla bugüne kadar çekilen en net uzak evren görüntüsü olan yeni görüntü, kütleçekimsel merceklenmenin de etkisini çok net bir şekilde gösteriyor. Bu etki olmasa göremeyeceğimiz galaksilerden bazıları da en eski galaksilerden birisi olma potansiyelini taşıyor. Tabii bizim bu galaksilerin milyarlarca yıl önceki halini görüyor olmamızı da hesaba katmalıyız.
Kaynak webtekno.com
Sen de mi Brütüs: Spotify’ın TikTok Benzeri Bir Özellik Üzerine Çalıştığı Ortaya Çıktı
Piyasaya sürüldüğü 2016 yılında itibaren birçok olumsuz yoruma ve eleştiriye maruz kalan TikTok, bilindiği üzere pek ciddiye alınan bir sosyal medya uygulaması değil. Her ne kadar böyle olsa da, sosyal medya devi olarak bilinen Instagram ve YouTube gibi platformlar TikTok’un video tarzından “esinlenmekten” geri durmuyor.
Horizon Forbidden Westin Geliştiricisi Resmen Açıkladı: Üçüncü Oyun Geliyor!
2017 yılında PlayStation için piyasaya sürülen Horizon Zero Dawn, kısa sürede oyunseverlerin beğenisini toplayarak son zamanların başarılı oyunlarından biri olmuştu. Öte yandan bu oyunun devamı olan ve 2022’de çıkış yapan Horizon Forbidden West’te aynı şekilde iyi yorumlar almayı başardı.
Güneş’e En Yakın ve En Uzak Gezegen Hangisidir, Tüm Bu Ölçümler Nasıl Yapılır?
Evren, yüzyıllardır insanların sayısız araştırma yapmasına neden olmuştur. Mezopotamya uygarlıkları, Yunanlılar, Mayalar, İnkalar ve Aztekler, özellikle Güneş Sistemi ile ilgili çok önemli çalışmalara imza atmıştır. Günümüzde, Güneş Sisteminde birbirinden farklı boyutlara ve konumlara sahip sekiz gezegen olduğu kabul edilmektedir.
Zarfa Koyup Postalarız Artık: Samsung’un Kâğıt Gibi Dörde Katlanabilen Dizüstü Bilgisayar Konsepti Ortaya Çıktı
Dünyanın en ünlü akıllı telefon üreticisi Samsung, katlanabilen ekranlar konusunda her alanda öncü olmaya kafayı takmış görünüyor. Hatta katlanabilen ekranlara o kadar takıntılı olmuşlar ki, tasarım özellikleri açısından gerekliliği tartışılabilecek bir ürünün peşinde oldukları ortaya çıktı. Yeni bir habere göre Samsung, her parçası ikiye katlanabilen (yani toplam dörde katlanabilen) hibrit bir dizüstü bilgisayar patenti başvurusu yapmış durumda.
Tesla’nın Robotu, Dünyaca Ünlü Robotik Profesörleri Tarafından Eleştirildi: O Kadar da Etkileyici Değil!
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden birisi olan Tesla, geçtiğimiz günlerde merakla beklenen insansı robotu Optimus’un ilk prototipini canlı yayında göstermişti. Şirketin sahibi Elon Musk, Optimus’un henüz hazır olmadığını ancak önümüzdeki 3-5 yıl içinde piyasaya sürüleceğini açıklamıştı.