Telefondan, Bilgisayardan Sildiğimiz Dosyalar Bir Hiçliğe mi Karışıyor, Yoksa Bilmediğimiz Bir Yere mi Gidiyor?
Bu sitede daha önce gerek Android cihazınızda olsun gerek bilgisayarınızda olsun gerekse SD kartınızda olsun silinen dosyaları geri getirmekten bolca bahsetmiştik. Bu yazılarımızı yazarken bizim de birçoğunuz gibi aklımıza şu soru geldi: Silinen dosyaları geri getirebiliyorsak bunlar gerçekten silinmiş oluyor mu?
Bu sitede daha önce gerek Android cihazınızda olsun gerek bilgisayarınızda olsun gerekse SD kartınızda olsun silinen dosyaları geri getirmekten bolca bahsetmiştik. Bu yazılarımızı yazarken bizim de birçoğunuz gibi aklımıza şu soru geldi: Silinen dosyaları geri getirebiliyorsak bunlar gerçekten silinmiş oluyor mu?
Eğer geri getirebiliyorsak bu dosyalar gerçekten silinmiş olmuyor demektir. ‘Peki bu durumda silme işlemi uyguladığımız dosyaların akıbeti ne oluyor?’ diye merak etmiş olabilirsiniz, biz de ettik. Bu konuyu teknik terimlere çok fazla bulaşmadan basitçe anlattık.
Normalde bilgisayarımızdan bir veriyi sildiğimiz zaman çöp kutusuna taşınır. Eğer 30 gün boyunca çöp kutusunu temizlemezseniz oradaki veriler otomatik olarak silinir. Peki bu işlem gerçekleştiği zaman dosyalar tamamen ortadan kayıp mı oluyor? Bu soruyu cevaplayabilmek için önce veriler bilgisayarlarımızda nasıl depolanıyor, onu anlamamız gerekiyor.
Bilgisayarlarımızda uçucu (RAM) ve yardımcı (ROM) hafıza olmak üzere iki adet hafıza çeşidi bulunuyor. Bunlardan uçucu hafıza, adı üstünde kısa süreli cihazınızda tutulan verilerdir. Bilgisayarınızın güç kaynağına giden elektriği kestiğiniz anda RAM’de tutulan veriler ortadan kaybolur.
ROM dediğimiz şey ise bir USB, DVD veya HDD gibi depolama birimleridir. Bunlar, kullanıcının verilerinin büyük bölümünü depolayabileceği birer bellek biçimleridirler. Çoğu ROM, içerisinde ferromanyetik elementler barındırır ve bir ferromanyetik element, içinde dağınık manyetik kutuplar içerir.
Veriler, belleğe manyetik dipollerin belirli bir oryantasyonda manyetize edilmesiyle depolanır. Bu sayede bilgisayar, kullanıcının ihtiyaç duyduğu her zaman bu kalıcı verileri kullanıcıya gösterebilir.
Tahmin ettiğinizin aksine bir veri, sildiğiniz zaman ortadan kaybolmaz. Bunu en basit haliyle anlatabilmemiz için PlayStation 2 döneminden örnek verebiliriz. PlayStation 2’nin efsane Memory Card’larını hatırlıyorsunuz değil mi?
Bu Memory Card’ların boyutu en fazla 128 MB olabiliyordu ancak birçoğumuz sadece 8 MB’lık Memory Card’lar ile yetinmek zorunda kalıyordu. Bu durumda oyunlardaki ilerlememizi kaydedebilmek için çoğu zaman çoktan oynayıp bitirdiğimiz oyunların kayıtlarının üzerine yazıyorduk.
Kaynak webtekno.com
OnePlus, İlk Akıllı Saatini Tanıtacağı Tarihi Açıkladı
Akıllı telefon sektöründe devlere karşı büyük başarılara imza atan OnePlus, son zamanlarda giyilebilir teknolojiye de atım attı. Geçtiğimiz haftalarda bilekliğini tanıtan şirket, önümüzdeki günlerde ilk akıllı saatiyle birlikte bu sektöre de atım atacak. Bugünse OnePlus'ın ilk akıllı saatinin ne zaman tanıtılacağı açıklandı.
BTCTurk Kurucusundan Gündemdeki Merkeziyetsizlik Tartışmaları Üzerine Önemli Açıklama
Kripto paraların temelinde yatan blokzinciri teknolojisinin belki de en önemli çıkış noktası, merkeziyetsizlik konusu. Peki aslında giderek büyük ve merkezi bir yapıya dönüşen olan borsalar çelişkiye mi sebep oluyor?
Twitter Blue, Bu Sefer Daha Katı Önlemlerle Yeniden Kullanıcıya Sunulacak
Twitter’ı satın almasıyla birlikte Elon Musk’ın savaştığı en büyük unsurlardan biri de Twitter’daki sahte hesaplar ve botlar oldu. Botları tamamıyla def etmeye bir hayli yaklaşan Twitter’ın yeni CEO’su, Twitter Blue ile de sahte hesapların varlığını bir hayli azaltmayı hedefliyordu.
Baldurs Gate 3ün Geliştiricisi Larian Studios, Oyundaki Uygunsuz Bir Sahne Yüzünden TikTokta Banlandı
Söz konusu yasak, TikTok'ta devam eden bir canlı yayın esnasında gerçekleşti. Twitch'te hala izlenebilen sahnede, Baldur’s Gate karakterlerinden biri olan Astarion’ın bir ayıyla ''uygunsuz bir an'' yaşadığını gözler önüne seriliyor.
Akıllı Telefonlardaki Yüz Tanıma Sistemleri Söylenildiği Kadar Güvenli mi?
Akıllı telefonlarımızda ya da diz üstü bilgisayarlarımızda çok yakın bir zamana kadar şifre, desen ya da PIN kullanırken son yıllarda yüz tanıma sistemlerini kullanmaya başladık. Yüz tanıma yöntemiyle kilit açmanın oldukça yaygınlaşması, bir takım güvenlik endişelerini beraberinde getirdi.