Webhocam

Son zamanlarda Mars’a yönelik görevlerde önemli bir derecede artış yaşandı. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) geçtiğimiz yıl Kızıl Gezegen’e Perseverance Rover isimli uzay gezginini göndermiş ve Mars’ta yaşam arayışı ile ilgili büyük bir adım atmıştı. Geçtiğimiz günlerde paylaştığımız bir haberde de Çin ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA), Mars’tan Dünya’ya veri gönderimi için birlikte çalıştıklarını belirtmiştik.

Dün yapılan açıklamalara göre de bu konuda yeni bir gelişme yaşandı. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Rus Uzay Ajansı (Roskosmos) tarafından ortak yürütülen bir görev kapsamında Mars’ta Hollanda büyüklüğünde bir su rezervi bulunduğu duyuruldu.

Yapılan açıklamalarda keşfedilen su rezervinin Mars’ın Valles Mallineris isimli kanyonunda keşfedildiği ifade edildi. Güneş sisteminde bulunan en büyük kanyon olan Valles Mallineris, Mars’ın ekvatorunun güneyinde yer alıyor ve ABD’de bulunan Büyük Kanyon’dan 10 kat daha uzun ve 5 kat daha derin bir alanda bulunuyor. 

Yetkililer bu keşfin, ESA ve Roskosmos’un ortak projesi olan ExoMars Trace Gas Orbiter tarafından yapıldığını ifade etti. Açıklamalara göre bu yörünge aracı, kanyonun yüzeyinin altında büyük miktarda hidrojen tespit etti. Bunun yanı sıra da bölgedeki toprağın nem açısından zengin olduğu ve su buzu bulundurduğu ortaya çıkarıldı. 

Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nden Alexey Malakhov da keşif ile ilgili yaptığı açıklamalarda, “Kanyonun büyük bir alanının suyla dolu olduğunu gözlemledik. Bu, tahminlerimizden çok daha büyük bir alan ve su miktarı. Ayrıca, keşfettiğimiz su buzunun toprak altında kalıcı olarak kalması da bu durumun, Dünya’nın permafrost bölgelerine benzediğini ortaya çıkarıyor” ifadelerine yer verdi. 

İLGİLİ HABER 4,3 Milyon Güneş Kütlesinde: Galaksimizin Merkezindeki Devasa Kara Deliğin Şimdiye Kadarki En Net Fotoğrafı Çekildi

Uzmanlar daha önce de Kızıl Gezegen’de su depoları bulduklarını ifade etmişti. ESA ve Roskosmos'a göre yapılan bu yeni keşif de gezegendeki suyun tahminlerden daha fazla olduğunu ve bu suyun daha ‘işlenebilir’ olduğunu ortaya koyuyor ve gelecekte yapılacak olan araştırmalara ışık tutuyor.