Evrendeki Nadir Olaylardan Biri Gözlemlendi: Patlayan Yıldız, Galaksinin Merkezine "Fırladı"

Uzayın derinlikleri bilim dünyasının odak noktalarından biri olmayı sürdürürken geçtiğimiz günlerde oldukça nadir bir olay gözlemlendi. Kara deliklerin peşinden koşan bilim insanları, tesadüfen yok olan bir yıldızın uzaya ‘fırlayan’ parçasıyla karşılaştı.

30.05.2023 04:45:09 tarihinde yayınlandı.

Uzayın derinlikleri bilim dünyasının odak noktalarından biri olmayı sürdürürken geçtiğimiz günlerde oldukça nadir bir olay gözlemlendi. Kara deliklerin peşinden koşan bilim insanları, tesadüfen yok olan bir yıldızın uzaya ‘fırlayan’ parçasıyla karşılaştı.

Oxford Üniversitesi’nden bilim insanları, PSR J1914+1054g adlı yıldızın süpernova ile yok oluşunun ardından “yay şoku bulutsusu” adı verilen olayı gözlemledi. Basit tabirle olay, yıldızın patlamasıyla uzaya çok hızlı bir şekilde atılan radyo sinyalleri idi.

Yukarıda gördüğümüz iz, ardında yay şoku bulutsusu bırakan ve çok yüksek hızla hareket eden bir pulsara, yani bir nötron yıldınına ait. Bilim insanları, bu bulutsuya “Mini Mouse” adını verdi.

Yıldızların büyük bir çoğunluğu, bünyesindeki hidrojenin tükenmesiyle ömrünün sonuna geliyor, kimyasal denge sağlanamadığından patlayarak yok oluyor. Patlama sonrasında yıldızın yerini büyük bir bulutsu, yani toz ve diğer iyonize gazlardan oluşan bir yapı alıyor.

Fakat süpernova patlaması dengesiz bir şekilde gerçekleşirse, ortaya yukarıdaki manzaraya benzer manzaralar çıkabiliyor. Nötron yıldızı, patlamanın ardından galakside çok yüksek hızda hareket etmeye başlıyor.

Görüntüde gördüğümüz iz, galakside yaklaşık 40 ışık yılına eşit mesafeyi kapsıyor. Bu olaya neden olan süpernovanın ise günümüzden 82 bin yıl önce yaşandığı tahmin ediliyor. Yıldızın, saniyede 320 ila 360 kilometre hızla hareket ettiği belirtiliyor.

İLGİLİ HABER İlk Keşfedildiğinde Kalp Gibi Attığı İçin Uzaylı Sinyali Zannedilen Nötron Yıldızı: Pulsar


Kaynak webtekno.com

 

James Webb’in Uzaydaki Yaşama Dair İzleri En Net Şekilde Keşfeden Teleskop Olduğu Açıklandı

Modern astronomi ve gezegen biliminin ana hedefi evrenin her tarafına yayılmış yaşam bileşenlerini keşfetmektir. Ötegezegenler ve astrobiyoloji üzerine çalışan iki bilim insanı, James Webb Teleskobu gibi yeni nesil teleskoplar sayesinde, çoğu araştırmacının yakın zamanda diğer yıldızların etrafındaki gezegenlerin atmosferlerinin kimyasal yapısını ölçebileceklerine inanıyor.