Hiçliğin Ortasındaki Uluslararası Uzay İstasyonunda Temiz Hava ve Su Nasıl Hiç Bitmiyor?
Uluslararası Uzay İstasyonu, gezegenimizin yörüngesinde yaklaşık 400 kilometre yükseklikte ve saniyede 7.8 kilometre hızla dönen insan yapımı bir uydu.
Uluslararası Uzay İstasyonu, gezegenimizin yörüngesinde yaklaşık 400 kilometre yükseklikte ve saniyede 7.8 kilometre hızla dönen insan yapımı bir uydu.
İstasyon, uzayda işlerin nasıl yürüdüğüne dair bilgimizi geliştirmek için araştırmalar yürüten ve bir dizi deney yapan astronotlara ev sahipliği yapıyor.
Mürettebatın uzayda olabildiğince rahat yaşamasını sağlamak için Uluslararası Uzay İstasyonu'nda birçok yaşam destek sistemi olduğunu söyleyebiliriz.
Hiç şüphe yok ki astronotların Dünya yüzeyinden kilometrelerce yukarıda hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu en önemli üç şey su, yiyecek ve oksijen.
İstasyon aslında Dünya atmosferinin içinde kalsa da termosfer tabakası olarak bilinen bu yükseklikte hava molekülleri solumak için kullanılamayacak kadar seyrek. Peki bu durumda okjisenleri nasıl bitmiyor?
NASA, istasyonda zaten sahip oldukları şeyleri geri dönüştürme konusunda gerçekten çok başarılı. Uluslarasarı Uzay İstasyonu’nda ihtiyaç duyulan oksijeni üretmekle görevli sisteme Oksijen Üretim Sistemi (Oxygen Generation System) adı verilmiş.
Bu sistem elektroliz ile suyu bileşenlerine ayırarak oksijen ve hidrojen gazları açığa çıkarıyor.
Elektrik akımı yardımıyla bir sıvı içinde çözünmüş kimyasal bileşiklerin ayrıştırılması işlemine elektroliz deniyor. Bu işlemi sadece su için uyguladığımızda, su (H2O) oksijen (O2) ve hidrojen (H2) moleküllerine ayrılıyor.
Elektroliz ile elde edilen oksijen gazı uzay istasyonunun havasına karışıyor. Böylece istasyonun solunabilir havası sürdülebiliyor. Elektroliz sırasında açığa çıkan hidrojen ise patlayıcı bir gaz olduğu için istasyondan uzaklaştırılıyordu. Ta ki 2010'a kadar. Bu konuya birazdan geri döneceğiz, ama önce su kısmına bakalım...
Kaynak webtekno.com
O Uzaylılar Buraya Gelecek: Astrofizikçiler, Dünya Dışı Yaşamın Keşfi İçin Yeni Bir Teleskop Projesi Üzerinde Çalışıyor
Astronomi ve astrofizik dallarında önümüzdeki yirmi yıl içerisinde bizi neler beklediğine dair detaylar veren Astro2020 isimli uzun bir süredir beklenen rapor nihayet bugün yayınlandı. Astro2020, 2000'li yılların başında James Webb Teleskobu’nun da dahil olduğu belirli yeni teleskoplar için detaylı tavsiyeler de bulunan uzay uzmanları tarafından öne sürülen bir öneriler listesi olan Decadal Anketi’nin de bir parçası.
Instagram, Reels Videolarının Çok Daha Uzun Olmasını İstiyor: 10 Dakikaya Çıkabilir!
Instagram, “Reels” ismini verdiği kısa video formatıyla TikTok’un en önemli rakipleri arasında yer alıyor. Platform, işte tam da bu yüzden düzenli olarak milyonlarca insanın kullandığı özelliğe yenilikler getirmeye ve öne geçmeye çalışıyor.
40 Bin Takipçili Güney Koreli Futbolcu, Dünya Kupası Maçından Sonra 1,6 Milyon Takipçiye Ulaştı: Birçoğu da Türk!
28 Kasım günü gerçekleşen Güney Kore – Gana karşılaşması, Gana’nın 3-2 üstünlüğüyle sona erdi. Güney Kore, Gana karşısında mağlubiyete uğramış olsa da milli takım oyuncularından bir isim, bu mağlubiyet sonrası tuhaf bir olayla gündeme geldi.
Birleşmiş Milletler, Yapay Zekânın Riskleri ve Kullanımı Konusunda Dünyaya Rehberlik Edecek Danışma Kurulu Kurdu!
Yapay zekâ teknolojileri her ne kadar hepimizin hayatını kolaylaştırsa da bazı riskleri beraberinde getiriyor. Dünya çapından yetkililer de gerekli önlemleri almaya çalışıyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) son hamlesi de bunlardan biri.
Gerçekçi Bir Sanal Karaktere Dönüşüp İkinci Bir Hayat Yaşıyormuş Gibi Hissedeceğiniz 10 Oyun Tavsiyesi
Oynarken bizleri adeta ikinci bir hayat yaşıyormuş gibi uzak dünyalara götürebilecek olan birçok oyun mevcut. Bunların birçoğu çok oyunculu oyunlardan oluşsa da günümüzde bolca tek kişilik alternatifleri de bulunuyor.