Webhocam

Bir uzay aracında tabanca görmek “bilim kurgu filmi mi çekiyoruz?” dedirtebilir. Uzayda karşılaşılabilecek tehlikelere karşı silahın ne kadar mantıklı bir fikir olduğunu düşünebiliriz. Ama birazdan öğrenince çok da mantıksız gelmeyecek.

Kozmonotların kıyafetleri bile tek başına 100 kiloyu buluyorken, bir de neden yanlarına ağır silahlar alıyorlardı? Bu bilmecenin cevabını bulmak için biraz geçmişe gitmemiz gerek.

Rusların, Amerika’nın yaptığı gibi kozmonotlarını paraşütle bir su kütlesine indirip uçak gemisiyle kurtarma şansları yoktu. Uzay kapsülünü güvenli bir şekilde sert zemine indirmeleri gerekliydi, bölge ise ormanla kaplıydı.

Orman demek de tehlikeli saldırgan hayvanların bir arada bulunduğu bir atmosfer demekti. Söylenene göre de kozmonotların uzaya çıkarken yanlarına aldıkları silahın sebebi de buydu.

Kapsülün ormanlık alana inmesinin saldırgan hayvanlar tarafından da ilgiyle karşılanacağına kuşkumuz yok. Kapsülün ormanlık alana düşüşüyle sonuçlanacak ilk sefer ise Voskhod 2 adlı bir görevde, 1965’te gerçekleşti.

Biz onu uzayda yürüyen ilk insan olarak tanıyoruz. Alexei Leonov, uzaydan Dünya’ya başlayan yolculuğunda aracın rotasından sapmasıyla dağlık bir araziye tek parça halinde inmişti. Alexei Leonov’un yanında bulunan diğer kozmonot Pavo Belyayev'in karşılarına bir kurt sürüsü çıktı.

Kısa sürede ikili kurtarıldıktan sonra, 1960'lardan itibaren Ruslar, Soyuz uzay araçlarında silah bulundurmaya başladılar. Zaman ilerledikçe yarı otomatik silahın yanında astronotlara özel TP-82 ateşli silahı geliştirildi ve yaklaşık 200 metrelik atış mesafesine sahip bu silah, 1986'dan itibaren uzay görevlerinde yanlarında taşındı. 2007'de ise tekrardan yarı otomatik tabanca modeline dönüldü.

Kozmonotlar, acil durum setlerinin içinde yiyecek ve içeceklerin yanında silah da bulundurmaya devam ettiler. Üstelik bu silahlar, basit silahlar da değillerdi. Uzay programları için geliştirilmiş TP-82 Sovyet maşat-silahları taşıyorlardı.